ANTALYADAILYNEWS
Obezite günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer alıyor.Peki obezite gerçekten bir hastalık mı? Riskleri neler? Nasıl tedavi edilmeli ? Özel Akdeniz Şifa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Erdal Kayhan, Obezite konusunda bilgilendirdi.
Özel Akdeniz Şifa Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Erdal Kayhan, “ Son iki yıldır en fazla gördüğümüz hasta gurubu obez hastalar. Toplumda Obezite tedavisinin daha az da olsa estetik kaygılardan yapılıyor görüşü var. Bu doğru bir düşünce değil. Obezite gerçekten bir hastalık. Hatta ardından onlarca rahatsızlığı getiren bir hastalık. Hipertansiyon, Şeker hastalığı, Uyku apnesi, eklem hastalıkları ve son yıllarda yapılan çalışmalarda kanser oluşumunu arttırdığı söylenmekte. Ani ölümlerin sebebi olarak dahi görülebiliyor. Çünkü Obezite kardiyovasküler sistemi çok yoran bir hastalık” dedi.
Obezite konusunda dikkate alınan en önemli kriterin Vücut Kitle Endeksi olduğunu belirten Op. Dr. Erdal Kayhan, “Kadın ve erkeklerde boyun kiloya oranı 32 ve üzerinde olan hasta gurubuna biz obez diyoruz. Ve onları üç gurup halinde sınıflandırıyoruz.32-35 arası birinci gurup,35-40 arası ikinci derece obeziteler, 40 ve üzerindekiler ise Morbit obez dediğimiz üçüncü derece obeziteler” ifadelerini kullandı.
Hastaların en sık sordukları sorunun genelde ameliyatının riski var mı ? şeklinde olduğunu kaydeden Op. Dr. Erdal Kayhan şöyle devam etti “Yapılan her işlemde risk olabilir ama bir obez hastanın günlük yaşantısını devam ettirirken kiloya bağlı rahatsızlıklardan hayatını kaybetmesi veya değişik sıkıntılar yaşama ihtimali, ameliyatta yaşayacağı riskten çok daha fazla. Çünkü tüm sistem etkileniyor. kardiyovasküler sitem etkileniyor,sindirim sistemi etkileniyor.
Hiç bir Obez hastası mutlu değil. Obezite genellikle çocukluktan itibaren başlayan bir rahatsızlık. Hastalarımız genellikle çocukluğundan beri yanlış beslenmeye bağlı bu rahatsızlığı yaşıyorlar ve ileri ki dönemde de kilo veremiyorlar.
Belli bir aşamayı geçtikten sonra kişinin kilo vermesinde bir sıkıntı olmuyor ancak o kiloyu korumakta problem yaşanıyor. Bu durum hastada pisikolojik baskıya ve depresyona neden oluyor. Tabi bizim bahsettiğimiz hasta gurubu düşük kilolular değil. Onlara ameliyat önermiyoruz. Onlar diyetle egzersizle kilolarını verebilirler. Tecrübelerim den gördüğüm Vücut Kitle Endeksi 32 ve üzerindekilerin kilo verebilmesi kolay olmuyor.
Bu ameliyatı olup ta mutsuz olan kimseyle karşılaşmadım. Herkes hem pisikolojik hem de fizyolojik olarak kendini iyi hissediyor. O güne kadar kullandıkları bir çok ilacı bırakıyorlar. Bu durum hem yaşamı uzatıyor hem de yaşamı sağlıklı kılıyor. Ben bu ameliyatı herkese öneriyorum.
Riskli bir ameliyat değil. Ameliyat öncesi hastanın tüm tetkikleri ve kontrollerini yapıyoruz. Her hangi bir risk varsa bu ameliyatı olmaması gerektiği konusunda uyarıyoruz. Tüm değerlendirmelerin sonucunda her şey yolunda ise ameliyat olmasını öneriyoruz. Takip ettiğimiz dönemde de hastanın iyi hallerini görmek bizi mutlu ediyor.”