YUSUF COŞKUN: Aslında her şey lise yıllarımdaki sosyal faaliyetlerle başladı. Tiyatro, halk oyunları, izcilik, futbol… Hepsinin içindeydim. Liseden yeni mezun olduğum dönemde, “Acaba kendi başıma bir organizasyon yapabilir miyim?” diye düşündüm. “Halk Oyunlarımızı Yaşatalım ve İhtiyaç Sahibi Öğrenciler Yararına” adıyla bir gece düzenledim. Hiçbir kurum veya dernek arkasında değildim. Sadece birey olarak Yusuf Coşkun olarak davetiyelere ismimi yazdım.
YUSUF COŞKUN: İnanılmazdı. Etrafımdaki arkadaşlarım, dostlarım, akrabalarım destek oldu. Halk oyunları camiası, hocalarımız hepsi yanımdaydı. Protokol üyeleri katıldı. O gece bana şunu gösterdi: Tek başıma başladığım organizasyonu, etrafıma topladığım insanlarla bitirebilmiştim. Vali Yardımcımızın teşekkürü ve “böyle gecelerin devam etmesi gerektiği” sözü içimdeki organizatörlük cevherini keşfetmemi sağladı.
YUSUF COŞKUN: Manavgat’a geldikten sonra ilk büyük organizasyonlarımızdan biri Zeynel Şenol dönemindeki Ramazan Şenlikleri oldu. Ardından Manavgat May Show ile esnaf odaları, belediye ve TUDER iş birliğiyle 15 gün süren muhteşem bir program düzenledik. O dönemin şartlarında büyük bir organizasyondu. Urfa sıra geceleri, halk oyunları, büyük kortejler, akrobasi gösterileri… Hem ırmağın iki yakasında aynı anda devam eden dev bir etkinlikti.
YUSUF COŞKUN: Kesinlikle Cevizli Ayran Festivali. Çünkü ilk defa kurumsal anlamda bir belediyenin organizasyonunu yapıyordum. O dönem Cevizli belediyelikti ve Belediye Başkanı Sayın Niyazi Ekinci sağ olsun, verdiğimiz her projede bize güvendi. Yaklaşık 8-9 yıl belediyle çalıştık. Sonrasında da dernekle, muhtarlıkla devam ettik. Toplamda 15-18 yıl Cevizli Ayran Festivali’nde görev aldım.
Bir diğer dönüm noktam da İbradı Belediyesi için düzenlediğimiz Aleyna Tilki konseriydi. Bu konser, artık Türkiye çapında büyük işler yapabileceğimizin bir göstergesi oldu.
YUSUF COŞKUN: (Gülümseyerek) Şimdi geriye dönüp baktığımda, çuvalladığım bir an yok diyebilirim. Tabii ki tedirgin olduğum anlar oldu. Aleyna Tilki konserinde mesela, sanatçıyla yapılan sözleşmedeki güvenlik şartları yerine getirilmemişti. Sanatçı çıkmayacaktı. Ama tecrübe ve ekip çalışmasıyla bu sorunu çözdük. İşte bu deneyimler bizi güçlendirdi.
YUSUF COŞKUN: Basit: Müşterinin beklentisinin üzerine çıkmak. Mesela 100 kişilik bir organizasyonda 130 misafir gelme ihtimalini düşünüp 130 masa hazırlıyoruz. Detaylara hakimiyet, olası tüm riskleri öngörmek ve en önemlisi – işi sadece bir iş olarak değil, bir tutku olarak görmek. Biz organizasyonu yaparken onu yaşıyoruz.
YUSUF COŞKUN: Pandemi bizim için bir fırsata dönüştü. Kendimi dijital pazarlama ve e-ticaret alanında geliştirdim. Google dijital atölye eğitimleri aldım. “Party Konsept” adı altında parti malzemeleri mağazası açtık. E-ticaret kanallarımızı geliştirdik, B2B bayi sitesi kurduk. Krizleri fırsata çevirmek girişimcinin en önemli özelliği.
YUSUF COŞKUN: Öncelikle sevdikleri işi yapsınlar. Sevdiğiniz işi sahiplenin ve onu büyütmek için çabalayın. Pes etmesinler. Düştükleri yerden kalkmasını bilsinler. Kaybettiklerini birer kazanç olarak görsünler. Sosyal faaliyetlerle özgüvenlerini geliştirsinler. Unutmasınlar: Doğru insan sarsılır ama yıkılmaz.
YUSUF COŞKUN: Ben henüz yolun ortasındayım. “Oldum” demedim, demem de. Hedeflerime ulaştığımda yeni hedefler koyuyorum. Hayalim, Türkiye’nin en büyük organizasyon şirketlerinden birini kurmak. Aynı zamanda parti malzemeleri e-ticaret kanalımızı büyütmek ve yurt dışına açılmak istiyoruz.
YUSUF COŞKUN: Şunu söylemek istiyorum: Herkesin hayatında inişli çıkışlı dönemler olabilir. Önemli olan bu dönemlerden ders alıp yolumuza devam edebilmek. Geçmişte ödediğimiz bedeller, bugünkü başarımızın temel taşlarıdır. Gençlere sesleniyorum: Hayallerinizin peşinden koşun, asla vazgeçmeyin.
YUSUF COŞKUN’DAN ALTIN DEĞERİNDE 5 TAVSİYE
ORGANİZASYON DÜNYASI’NIN RAKAMLARLA BAŞARI HİKAYESİ