Tarım, Turizm, Gastronomi ve ANTALYA

Küresel iklim değişikliğinin tarım üzerinde yarattığı baskı her geçen gün artıyor. Pandemi ile birlikte kırılan tedarik zincirleri çok şey öğretti.

20 Şubattan bu yana devam eden Rusya- Ukrayna savaşı bize daha net gösterdi ki jeopolitik krizler tarım ve gıdayı ülkeler arasında stratejik bir silaha dönüştürdü.

Dünyanın KRU ülkelerinin tahılına bağımlılığı soframızdaki gıdayı bir milli güvenlik meselesi noktasına taşıdı. Bugün tüm ülkelerin gıdaya ulaşım noktasında yerli ve milli üretimden başka bir çıkış yolu yok.

Tarımda yeni dönemin şifrelerini çözerken ‘sürdürülebilirlik’ kavramı ön plana çıkıyor. Nitelik kadar niceliğin önem kazandığı , insan ve çevre faktörüne göre şekillenen , etik değerlerin trend belirlediği bir tarımsal üretim modeline hızla evriliyoruz.

ÖRTÜ ALTI ve MANAVGAT MUZ BİRLİĞİ

 Küresel iklim değişikliği başta olmak üzere artan riskleri yönetmenin yolu teknolojiye yatırım, veriye dayalı analiz ile AR-Ge ve inovasyona yoğunlaşmaktan geçiyor. Dünyanın farklı bölgelerinde zor coğrafi şartlara, kıt kaynaklara rağmen tarımda başarı hikayeleri yazan ülkeler olduğu gibi Türkiye’de de mevcut. Son yıllarda Antalya örtü altı üretimde öne çıkıyor. Liderliğini ise Manavgat Muz Birliği yapıyor.

MANAVGAT MUZUNA TAM NOT

Kurulduğu günden bugüne Manavgat’ın muzunu tanıtmak için Antalya merkezli pek çok etkinliğe katılan Manavgat Muz Birliği 1.Antalya Gastronomi Festivali FOODFEST’te de yerini aldı. Bir buçuk tona yakın ücretsiz Manavgat muzu dağıtan birliğin muzları yerli yabancı ziyaretçilerden tam not aldı.

TÜRKİYE’NİN MUZ İHTİYACININ %15 İNİ KARŞILIYORLAR

Tarımla doğmuş, yoğrulmuş ve büyümüş bu coğrafya, geçmişten geleceğe bir miras. Peki bize emanet olan bu coğrafyayı gelecek nesillere nasıl aktaracağız. Daha da önemlisi bu mirasın ne kadar farkındayız ve ona ne kadar sahip çıkabiliyoruz. Manavgat Muz Birliğinin mücadelesi tam bu nokta da karamsar sis perdesini parçalıyor. 12 Bin yıldır ziraat yapılan topraklarda birliğin 1 yıllık performansı bugün Türkiye’nin %15 muz ihtiyacını karşılıyor.

BAŞARIMIZ TESADÜF DEĞİL

Bu başarının altında pek çok etken olduğunu kaydeden birlik başkanı Önem Gök, Başta rahmetli MATSO başkanımız Ahmet Boztaş olmak üzere destek olan herkese minnettarız. dedi. Gök, “Eğer tarım yaptığınız toprağı bilir insanını tanır, risk ve fırsatları görür ve ortaya bir vizyon koyabilirseniz başarı kaçınılmaz.” ifadelerini kullandı.

BİZİM TADIMIZ BAŞKA

Muz birliğin, tarım sektörünün sorunlarını tekrarlamıyor. 2014 ve 2019 tarım şuralarının sonuç bildirgeleri ve çözüm önerilerine hakim,  teorik olarak sorunları masa başında tespit etmek ve çözüm önerilerinde bulunmanın tek başına yeterli olmadığının farkında, o yüzden sadece gerekeni yapıyorlar. Üstelik üretip satmakla kalmıyor ‘Bizim tadımız başka’ mottosunun içini tıka basa dolduruyorlar.  Tarım, Turizm, Lojistik ve Gastronomi alanında Antalya’nın gücünün farkındalar.

Birlik Başkanı Önem Gök, Türkiye’nin tarımsal üstünlüğünü iki soruyla özetliyor;

4 saatlik uçuş mesafesinde dünya nüfusunun %40’ına ulaşabilen kaç ülke var ?

1,9 trilyon dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgenin ortasında kaç ülke konumlanıyor ?

TARIM PROFESYONEL BİR İŞ

Başkan Gök, coğrafi konumu, içerisinde barındırdığı zenginlik sahip olduğu 7 iklim  ve dört mevsim Türkiye’yi oyuna 1-0 önde başlattığının altını çiziyor. Fakat bu potansiyeli fırsata çevirmek için tarıma bakış açısının da kökten değişmesi gerektiğini belirtiyor.

Önem Gök, “Tarım profesyonel bir iş, sürdürülebilirlik noktasında ziraatı bir meslek olarak kabul etmek zorundayız. Bizim tüm mücadelemiz rekabetçi üretim, verimli üretim, ham maddeyi katma değerli hale getirerek marka yaratmak üzerine. Bütün bunları başardığımızda değerinde pazarlama sorunumuzda ortadan kalkacak” şeklinde konuştu.

KÖYLÜ MÜ ÇİFTCİ Mİ ?

Manavgat Muz Birliği Başkanı Önem Gök, Köylü ve Çiftçi kavramlarını bugün yeniden konumlandırmak gerektiği görüşünde. Önem Gök, “Dünyada başarılı tarım modellerinin ortaya konduğu ülkelerde genelde üreticiler ‘ben çiftçiyim’ demekten gurur duyuyor. Bizde ise algı tam tersi şekilde işliyor. Öncelikle bizim tarım sektörünü, çiftçiliği yeniden prestijli hale getirmemiz gerekiyor.” dedi.

 SÜRDÜRÜLEBİLİR BİR TARIM MODELİ

Antalya’nın 15 çoğrafi işaretli ürününün 13 ünün tarımsal ürün olması bölgenin potansiyeline dair önemli ipuçları verdiğini kaydeden Gök, merkezinde çiftçinin olduğu tabandan tavana doğru şekillenen bir tarım politikası anlayışının sürdürülebilir bir tarım modelinin olmazsa olmazı olduğunu kaydediyor.

Önem Gök, “Tarım binlerce yıllık kadim bilgi ile kuşaktan kuşağa aktarılan bir kültür. Bu kadim bilgi ve değeri geleceğe taşıyacak yeni bir vizyona her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.” şeklinde konuştu.

2021’in ekiminde kurulan ve henüz bir yaşında ki Manavgat Muz birliği işte bu anlayışla yoluna devam ediyor.