Antalya Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ANSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Akın Akıncı, Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan ‘Ekonomik Reform Paketi’ne ilişkin açıklama yaptı.
ANSİAD Başkanı Akın Akıncı, yatırım ortamının iyileşmesinin ve uzun vadeli dış kaynak girişinin yapısal reformlarla, ülkenin güven ve itibar kazanmasıyla mümkün olacağını kaydetti. Şeffaf, katılımcı ve güven tesisinin sağlandığı bir ülke olmanın getirisi olarak büyümede kazanımlar olacağına işaret eden Başkan Akıncı, “2021 yılında ekonomide en belirleyici konuların uluslararası ilişkiler ve yapısal reformlar olacağına kuşku yoktur. Yatırım ortamının iyileşmesi ve uzun vadeli dış kaynak girişinin yapısal reformlarla, ülkenin güven ve itibar kazanmasıyla mümkün olacağının altını çizmek istiyorum. Bu yönde en önemli reform alanı evrensel hukuk ilkelerinin geçerliliğinin sağlanması olacaktır” dedi. Yatırım ortamının iyileştirilmesine duyulan ihtiyacın anlaşılmış olmasının sevindirici olduğunu kaydeden Başkan Akıncı, “Yatırım teşviklerinin geliştirileceğinin açıklanmasını olumlu buluyoruz ve bununla beraber reformun teknik düzenlemelerden öte kurumsal yapı ve anlayış değişikliği olduğu asla göz ardı edilmemeli, bu yönde gözle görülür şekilde köklü ve somut eylemler uygulamaya geçirilmelidir” diye konuştu.
Pandemi etkilerinin devam ettiği bir süreçte, bütçe açığının ulusal gelirin yüzde 3.5’una indirilmesi hedefinin anlaşılabilir olmadığına işaret eden Başkan Akıncı, “Bütün ülkelerde genişletici politikalarla ekonomide canlanma destekleniyor, mevcut durumda zaten bütçe açığı yüzde 3.5’u geçmiyor. Ülkemizde bu politikanın nedeni enflasyonu düşürmek ise enflasyonu düşürmek için girdi maliyetlerini düşürecek vergi indirimleri uygulamak daha doğru olacaktır. Kamu kesiminde israfa yönelik harcamalar kısılırsa bu konuda epey yol alınacaktır” dedi. Kamu ihalelerine dikkati çeken Başkan Akıncı, “Kamu ihalelerinde şeffaflık konusunda bir hedef belirlendiğini görüyoruz, burada meclis denetimi bir önlem olarak ifade edilmiş ancak Sayıştay raporlarının dikkate alınmadığı bir sistem söz konusu, bunun gereğinin yapılması gerek” diye konuştu. İsraf konusunda kamunun komite kurmasının anlamsız olduğunu kaydeden Başkan Akın Akıncı, “En yüksek israf kamu üst kesiminde, tasarrufa buradan başlamak şart” dedi.
Bir program ortaya konduğunda sayısal hedeflerin ortaya konulması gerektiğine işaret eden Başkan Akıncı, sözlerini şöyle sürdürdü; “Açıklanan programda bütçe açığının yüzde 3,5’u geçmeyeceği dışında sayısal bir hedef bulunmuyor. ‘Enflasyonu düşüreceğiz’ ifadesi bir hedef değil temenni olabilir. Enflasyonun hesaplara dayalı bir biçimde sayılarla ifade edilmesi bu hedef için bir gerekliliktir. Sayısal hedefin belirlenmesi ve bu doğrultuda adımlar atılması ve kurumlara bu yönde görevler verilmesi ise temenninin ötesindedir. Bu tür düzenlemeler yapılmadan ‘enflasyonu düşüreceğiz’ demek sadece temenniden ibarettir.” Sanayide yeşil dönüşüm hedefinin gerçek bir reform sağlayacağına dikkati çeken Başkan Akıncı, “Sanayide yeşil dönüşümün hedef alınması, sürdürülebilir kalkınma ve yeşil ekonominin bir getirisi olan verimlilik ve yenilikçilik anlamında, iklim değişikliğiyle mücadelede ve yeni yatırım, istihdam alanlarının sağlanması adına iş dünyamız için önem arz ediyor. Mevcut durumda çeşitli destekler öngörülüyor, şu anda çok yetersiz, doğru bir önlem alınması ve bu doğrultuda yapılacak çalışmalar reform niteliğindedir” diye konuştu.
Ülkemizde giderek gücünü yitiren tarım ve tarımsal üretim konusunda tarım politikası olmadığını kaydeden Başkan Akıncı, “Maalesef üzülerek belirtmek isterim ki çiftçiyi, üreticiyi, tarımı göz ardı eden bir hedef ve düzenleme yapılmış durumda. Bu program içerisinde tarıma yönelik bir politika ya da hedef belirlenmemesi ciddi bir eksikliktir” diye konuştu. Beklentileri olumlu hale getirebilecek yolun güçler ayrılığı olduğuna işaret eden Başkan Akıncı, “Bunu hep söylüyoruz ve söylemeye de devam edeceğiz, demokratik bir ülke, yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü, eğitimde bilime dayalı bir sistem gibi ekonomi dışı adımların atılması şart. Bu adımlar atılmadan beklentilerimizin olumlu olması, risklerin düşürülmesi söz konusu değil” dedi.