Almanların %77’si 2025’te seyahat etmeyi planlıyor

Turizmde Yeni Bir Dönem: Mutluluk ve Esenlik Odaklı Bir Gelecek

Hamburg’da düzenlenen Alman Turizm Günü, sektörde çığır açıcı bir tartışmaya sahne oldu. Katılımcılar arasında yer alan Hamburg Turizm Genel Müdürü Michael Otremba ve Heide’deki FH Uygulamalı Bilimler Üniversitesi Westküste temsilcisi Prof. Bernd Eisenstein gibi isimler, turizmin sadece ekonomik bir motor değil, aynı zamanda insanlara mutluluk, sağlık ve esenlik kazandıran sosyal bir olgu olduğunu vurguladı.

Turizmde Bakış Açısı Değişiyor

Uzun yıllar boyunca turizm, sayılarla ölçülen bir başarı hikayesi olarak değerlendirildi. Gecelik konaklama sayıları, ciro ve iş imkanları, sektörün başarısının ana göstergeleri olarak kabul edildi. Ancak Hamburg’daki toplantıda, bu bakış açısının değiştiği görüldü.

Prof. Bernd Eisenstein, tatillerin Almanların rahatlamasına, sağlığına ve yaşam memnuniyetine olan muazzam katkısını vurgulayarak, tatil seyahatinin toplumsal öneminin daha fazla farkında olunması gerektiğini belirtti. Michael Otremba ise sektörü seyahatin önemini ölçmenin yeni yollarını keşfetmeye teşvik ederek, seyahat ve refah arasındaki bağlantının araştırılmasının önemini vurguladı.

Seyahat Etme İsteği Aralıksız Devam Ediyor

Pandemi sonrası dönemde seyahat etme isteği hiç azalmadı. Marriott-Bonvoy’un son anketine göre, Almanya’daki katılımcıların yaklaşık %77’si önümüzdeki yıl en az aynı sıklıkta veya daha sık seyahat etmeyi planlıyor. Bu durum, turizm sektörünün geleceği açısından oldukça umut verici.

Sürdürülebilir ve Sosyal Sorumlu Turizm

Alman Turizm Birliği Başkanı Reinhard Meyer, turizmin önemli bir ekonomik faktör olduğunu belirtirken, sadece sayısal başarılara odaklanmanın yeterli olmadığını vurguladı. Meyer, Almanya’daki turizmin dünyaya açıklık, refah, sürdürülebilirlik, sağlık ve sosyal sorumlulukla karakterize edilmesi gerektiğini ifade etti.

Geleceğe Bakış

Hamburg’daki Alman Turizm Günü, turizm sektörünün geleceği için önemli bir dönüm noktası oldu. Sektör, artık sadece sayılarla değil, aynı zamanda insan hayatına olan etkileriyle de ölçülecek. Mutluluk, sağlık ve esenlik odaklı bir turizm anlayışı, gelecek yıllarda sektörün daha da büyümesi ve gelişmesi için temel bir ilke olacak.