İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, “Artık bilime önem vermeliyiz. Kader diyerek bunları geçiştiremeyiz. Eğer devlet sık sık imar kanununu değiştiriyor, imar afları çıkarıyorsa, ihale yasası yaklaşık 200 defa değiştirilmişse, bizim devlet sistemini sorgulamamız gerekiyor.” dedi.
İYİ Parti Antalya Milletvekili Hasan Subaşı, yaşanan depremden sonra artık bilime önem
verilmesi gerektiğini söyleyerek depremi ‘Kader’ diyerek geçiştiremeyiz” dedi.
Medyascope TV yayına katılan Subaşı, pek çok imar affı çıkaran, imar ve ihale yasalarını
sürekli değiştiren sistemin sorgulanması gerektiğini belirtti.
Subaşı, devletin öncelikli görevinin halkının can güvenliği, huzur ve refahı için önceliklerini
doğru sıralamak zorunda olduğunu anlatarak, “Artık bilime önem vermeliyiz. Kader diyerek
bunları geçiştiremeyiz. Eğer devlet sık sık imar kanununu değiştiriyorsa, imar afları
çıkarıyorsa, ihale yasası neredeyse 200 defa değiştirilmişse, bizim kendimizi sorgulamamız
gerekiyor. Sistemi sorgulamamız gerekiyor.” diye konuştu.
Daha önce Meclis kürsüsünde çok defa dile getirdiği bir konu olduğunu aktaran Subaşı,
“Elazığ depreminden sonra bir taraftan cenazeleri kaldırırken, o hafta meclis gündemine
Ahlat’taki sarayla Kanal İstanbul gelmişti. Ben de bunu eleştirmiştim. Elazığ’da meydana
gelen böylesi bir deprem sonrasında biz Meclis’te nasıl olur da Ahlat’taki sarayı ve Kanal
İstanbul’u görüşürüz diye eleştirmiştim.” şeklinde konuştu.
Devletler halka en yakın kamu birimlerine yani yerel yönetimlerine yetki ve kaynak aktararak
yerelleşme yolunu seçmişlerdir. Yine kamu birimlerine yetki paylaşımı ile devlet sistemini
işler hale getirmişlerdir. Biz ise dünyanın tersine tüm yetkileri merkezde toplayarak merkezi
bir devlet yapısı hatta tek adamda toplayarak hantal ve işlemeyen otoriter bir sistem kurmuş
olduk. Artık devlet organları insiyatif kullanamayan talimat bekleyen kamu birimleri haline
gelmiştir. Depremde günlerce Ordunun, Kızılay’ın, AFAD’ın hareketsiz kalmasının da nedeni
budur.
EMASYA protokolünün kullanılmaz olması yapı denetim sisteminin işlevsiz kılınması hala
deprem master planı ve fay hatları ve yerleşim alanları planlarının olmaması kamunun büyük
kusur ve ihmalleridir.
Elbette suçlu ve sorumlu çoktur. Ama çürük binaları imar affı çıkarmak suretiyle bir nevi
devletçe onaylanması iktidarı baş sorumlu haline getirmiştir.
İYİ Partili Subaşı, İstanbul’da da bir deprem riskiyle karşı karşıya olunduğunun altını çizerek,
“Artık Devlet Anayasadaki belirlenmiş görevi gereği, öncelikle milletin can güvenliği, refah
ve huzurunu önceleyerek hizmetini sıralamak zorundadır, yerel yönetimlerle işbirliği halinde
deprem için önlem alınmalıdır.” ifadelerini kullandı.