İyi Parti’ye kazandırdığı üyeliklerle tanınan Havva Taşbaş, İyi Parti Manavgat İlçe Başkanlığında yaptığı toplantı ile milletvekili adaylığını açıkladı. Taşbaş, “Siyasette akla gelen ayak oyunlarını, yalanları, riyakarlıkları, hileleri, kayırmaları ortadan kaldırıp, sizlerin asil, benim de milletin vekili olacağımıza söz veriyorum” diye konuştu.
İyi Parti Manavgat İlçe Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenleyen Havva Taşbaş, milletvekili adaylığını açıkladı. Halkın içinden biri olduğunu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde iyi ve cesur insanların olması gerektiğini vurgulayan Taşbaş, siyasete neden girdiğini de yaşadığı olaylarla tek tek anlattı. Manavgat bölgesindeki su sorununu gündeme getirerek projelendiren Taşbaş, projenin hayata geçirilemediği için orman yangınlarında çaresiz kalındığını ifade etti.
Siyasete nasıl girdiğini yaşadığı önemli olaylarla anlatan Taşbaş, “Siyasete nasıl başladım. Bundan 6 yıl önce zeytin fabrikam vardı. Oraya getirilen zeytinler de kuru olurdu. Çiftçi kardeşlerimize ‘bu zeytinleri niye sulamıyorsunuz’ dedim. Onlar da ‘su nerde de sulayalım’ dediler. O zeytinlerin geldiği köylere gittim. Önünde kocaman bir Manavgat ırmağı var. Sulama projesi 1950’den sonra hiç yapılmamış değerli hemşehrilerim. Hiçbir yere Manavgat’ın suyu gitmiyor. Demirciler Köyü’nün üstüne çıktım. Aşağıya baktım. Buradan suyu nasıl getirip de köylere suyu ulaştırabiliriz diye proje yaptım. Ertesi gün Kaymakam beyin yanına gittim. Projeyi anlattım ve çok hoşuna gitti. Hemen Kadastro Müdürünü ve Bölge şefini çağırdı. Sistemden bölgeyi inceledi. ‘Bu projeyi yap gel’ dedi. Bir gün sonra proje hazırlandı, Asar dağına 5 köyün mahalle muhtarını da alıp gittik. Projeyi çok beğendiler. Sonrasında Tarım Bakanlığı’na gittim. Tarım Bakanının özel kalem müdürüne projeyi anlattık. Onların da hoşuna gitti. Teşekkür ettiler. Aradan bir hafta geçti ama ses soluk yok. Sonrasında Vali beye gittim. O da dinledi beni. Fabrikama geldi ziyaret etti. ‘senin gibi insanları teşvik etmemiz lazım Havva Hanım. Öyle bir proje getirdin ki önümüze, kimsenin aklına gelmeyen bir şey’ dedi. Tarım Bölge Müdürü de dahil uğraştık. Maalesef bir adım atamadık” dedi.
Cumhuriyet tarihin en büyük yangını öncesinde su projesini hayata geçirmek için yılmadan mücadele ettiğine değinen Taşbaş, “Daha sonrasında yerel seçimler yaklaştı. Dediler ki, “Muhittin Böcek ile görüş, seçimi kazınırsa projeyi yaptırırsın” Muhittin Başkan hastalandı o sebeple 2 yıl boyunca ulaşamadık. Bu sebeple projem yarım kaldı. Ama benim hiçbir zaman başladığım işi bitirme gibi bir huyum vardır. Orman yangınlarından 15 gün önce kendisiyle görüşme fırsatımız oldu. ‘Kurban Bayramı’ndan sonra görüşelim yapalım’ dedi. Bayramdan hemen sonra Konya tarafından geliyorum. Ben orada ağaçlara uzun uzun baktım. Meğer bir daha göremeyecekmişim. Bir gün sonra da yangın çıktı. Muhittin Başkan, yangının ikinci günü beni aradı. ‘O projeniz olsaydı, belki suikast yapıldı ama bu yangın olmayacaktı. Söndürülecekti. Çünkü vanalar açıldığında bütün köylerde su olacaktı” dedi. Olmadı. Havva Taşbaş, sözünü ve projesini hiçbir yere duyuramadı. Ben bir muhtar olsaydım, hatta aza bile olsaydım, bir etiketim olsaydı sesimi duyururdum. Bu sebeple ben kutlu bir yola çıktım” şeklinde konuştu.
İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in projelerine inandığını söyleyen Taşbaş, “Türkiye’nin başarılı, cesaretli, kararlı, önemli projeleri, şefkati kocaman olan bir Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’imiz var. Genel Başkanımız İyi Parti’yi kurdu. Ben onun projelerine çok inanıyorum. Bu nedenle Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in yolunda milletvekili aday adayı olmaya karar verdim” dedi.
Taşbaş konuşmasına şöyle devam etti: “Antalya’da girişimciyim. Ama zengin sınıfına giremedim. Kimselere muhtaç değilim. Ben halkın içinden, vatandaşlarımızın vekil olmasını istiyorum. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 1920’de açtığı Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girmek istiyorum. ‘Ben bu yola çıkarsam, eminim insanlara örnek olacağım, başaracağım, arkamdan da insanlar gelecek’ diyerek bu kutlu yola çıktım. 7 aylık bir sürecim oldu. Bunun karşılığını da dün Kepez’de gördüm. Pazarcılık yapan bir arkadaşım da ‘ben vekil olacağım’ diyerek yola çıkmış. İşte dün başarılı olduğumu daha iyi anladım. Daha çok milletvekili adayı çıkacak ki halkın içerisinden, Atatürk’ün meclisinde daha iyi ve güzel insanlar olacak inşallah. Ben gidip hayırlı işler yapmak istiyorum. Sizlerin sayesinde ne kadar güçlü olursam o kadar önemli projelere imza atacağımı düşünüyorum. Siyaset şu anda vatandaşlarımız tarafından özellikle vekiller için ‘Ankara’dan gelmiyorlar, işleri bitene kadar’ diye adlandırılıyor. Siyasete yalan, dolan, kayırmacılık olarak bakıyorlar. Düzgün insanların siyaset yapmasını istiyorum. Vekillerin milletin vekili olmasını istiyorum. Milletvekili olduğum zaman sizlere buradan söz veriyorum. Sizin asil, kendimin de vekil olduğumu namusum ve şerefim üzerine unutmayacağım. Antalya’mızın ve Manavgat’ımızın aldığı göçlerden dolayı çok büyük sorunları var. Bir de devlet bize hiç bakmadı. Manavgat olarak hep gariban ve sahipsiz kaldık. Toplumsal ve bölgesel sorunlarımız mevcut. Büklüce köyüne dolmuş gitmiyor. Hocalar köyüne servis yok. Ben o köylere giderken yollarda kız çocuklarını korka korka tam 5 kilometre yürüyerek okullara gittiklerine şahit oldum. Ben arabama alıp götürüyordum. Üniversiteyi bitirmiş çocuklarımız bir işe giremiyorlar. Tarım ve sanayimiz yok. Üreticilerimiz ne yapacağını bilmiyor. Tarıma çok önem vermemiz gerekiyor. Genel Başkanımız Sayın Meral Akşener’in en beğendiğim yönlerinden bir tanesi de tarıma verdiği değerdir. Manavgat’ta salça fabrikamız, turşu fabrikamız bile yok. Zeytin fabrikası açtım ve hasbelkader bir nefes oldu. Ama ben tek başıma ne yapabilirim? Kooperatifleşmeden hiçbir şey yapılamaz. Bunun yanında da mutlaka devlet olmalı. Eğer nasip olur da meclise gidersem çok önemli projelere imza atacağım. Bugün benim yanımda olan herkese ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum.” dedi
Milletvekili olduğu takdirde yine vatandaşlarla iç içe olacağının sözünü veren Taşbaş, “Buradan bütün hemşerilerime söz veriyorum. Sizlerin eli, ayağı, dili olacağım. Antalya’mızın ve Manavgat’ımızın sorunlarını sadece dile getirmek için değil, bu sorunları çözüme kavuşturmak için çalışacağım. Sorunlar çözüme ulaşana kadar da asla pes etmeyeceğim. Bu hususta bilinçli olarak tekrar sizlere söz veriyorum. Beni herkes iyi tanır. Ben bir söz verirsem sözümden asla dönmem. Sizlerin hiç bir sorununu görmezden gelmeyeceğim. Asılın sizler, vekilin kendim olduğunu ve sizin sözcünüz olduğumu asla unutmayacağım” diye konuştu