SÖZEN: EN BÜYÜK SORUN, KÖYDEN KENTE GÖÇ !

Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Manavgat Ziraat Odası’nın Genel Kurulunda üreticilere seslendi;

MANAVGAT ŞANSLI BİR KENT

Şükrü Sözen; “Manavgat’ımızın dünden bugününü hepimiz izledik. Bizim yaşımız itibariyle 3-4 bin nüfuslardan bugün 1.5 milyona tekabül eden bir Manavgat’tan bahsediyoruz. Bu hızlı büyüme, kararlı büyüme, bu yol yürüme hepimizin emeği hepimizin eseriyle bu noktalara geldi. Sivil toplum örgütlerinin bu sürece katkısı son derece büyüktür. Kentin sağlıklı büyümesi, kentin eksiklerini, gereksinimlerini doğru belirleyerek sağlıklı adımlarla yürümesi son derece önemli. Manavgat bu yönde şanslı bir kent. Sivil toplum örgütlerinin önemini her noktada dile getirmeye çalışıyoruz. Kent için konuşacak, kente katkı yapacak, eksiklerini cesaretle dile getirebilecek, olumsuzluklarda her zaman net duruş koyacak yapılarla Manavgat’ın gerçek anlamda demokratik koşullarla yönetilen, uygun şartlarda insanların mutlu dönüşmesi noktasında bunun son derece önem arz ettiğine inanıyorum.”

STK’LAR ÖNEMLİ, ZİRAAT ODASI EN ÖNEMLİLERDEN

Şükrü Sözen; “Sivil toplum örgütleri önemli ama Ziraat odası bunların içinde en önem arz edenlerdendir. Neden derseniz bu kent %99 turizme bağımlı bir kent. Turizmin ayakta tuttuğu bir kent. Turizmi ayakta tutan en önemli sektör nedir? Tedarikçi yapı olması hasebiyle tarım sektörüdür arkadaşlar. Çünkü turizm olmadan önce bu kentte tarım vardı. Burası üreten bir kentti. En büyük sorunumuz bugün karşılıklı sohbet ettiğimiz zaman dile getirdiğimiz en büyük sorun köylerden kente olan göçten hepimiz rahatsızlık duyarız. Köylüyü köyde yaşayan insanı, çiftçiyi, tarımla hayatını idame ettiren insanı yeterince desteklediğiniz zaman onun üretime katkı yapmasının altlığını oluşturduğunuz zaman bu insanlar hiçbir şekilde büyük kentlere göç etmeyecektir. Kendi köyünde karıca kaderince üretecek ve bölgenin ülkenin ekonomisine iktisadi hayatına illaki katkı yapacaktır.”

TARIM POLİTİKALARI ÖNEMLİ

Şükrü Sözen; “Onun için tarım politikaları önemli, insanların üretmesi, küçük esnafın küçük üreticinin canlı kalması kentin en önemli unsurlarından bir tanesidir. Bugün dünyaya baktığınız zaman dünyayı yöneten ülkeler tarımla ayakta kalan hayvancılıkla ayakta kalan ülkelerdir. Hollanda gibi, bir İsrail gibi, 40 yıldır 50 yıldır modern tarım yapan, hayvancılık yapan ülkeler bugün dünyaya hükmeden ülkelerdir. Onun için biz çiftçinin farkında olmak zorundayız. Üreticinin farkında olmak zorundayız ve koşullar gereği onlara destek vermek, onların gerçek anlamda yeniden üretime dahil olmasının önünü açmak zorundayız.” ifadelerini kullandı.