Antalya Gastronomi ve İşletmecileri Derneği’nin (AGYİD) düzenlediği çalıştayda konuşan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, milyonlarca yabancı turistin ziyaret ettiği Türkiye ve Antalya’da yöresel mutfaklar kadar dünya mutfaklarının da en iyi şekilde sunulması gerektiğini vurguladı.
Antalya Gastronomi ve İşletmecileri Derneği’nin (AGYİD) düzenlediği Antalya’nın Gastronomi Destinasyonu Olması İçin Gerekli Stratejiler Çalıştayı’na katılan Konyaaltı Belediye Başkanı Semih Esen, konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Antalya’nın yemek konusunda çok geniş bir yelpazeye sahip olduğunu belirten Esen, bunun daha da ileri seviyelere taşınması için yerel yöneticiler olarak üzerlerine düşeni yapacaklarını ifade etti. Kentin kaldırımından asfaltına kadar tüm temel ihtiyaçları giderdikleri gibi diğer konularda da gerekli çalışmalara destek verdiklerini söyleyen Başkan Esen, özellikle turizm konusunda kent paydaşları ile ortak hareket ettiklerini dile getirdi.
Yerel yönetimlerin geniş bir çalışma alanının olduğunu ifade eden Esen, özellikle çok fazla bilgi gerektiren konularda uzmanları dinlemeleri gerektiğini söyledi. Bir belediye başkanının ilk bilmesi gereken şeyin, bilenleri dinlemek olduğunu dile getiren Esen, gastronomide uzman olan sektör temsilcilerini dinlemek için çalıştaya katıldıklarını belirtti. Antalya’nın, gastronomi turizminde aktif olduğunu ve ilerlediğini kaydeden Başkan Esen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hem dünyadaki kriz hem de Türkiye’nin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar yüzünden maliyetler yükseldi. Bu da satışın yapıldığı anda yapılan hesap ile harcamanın gerçekleştiği 6 ay sonraki maliyetler arasındaki farkı yükseltiyor. Biz de zarar ve düşük kazancın turizmimizin kaderi olmaması gerektiğini her yerde her zaman dile getirdik.”
Otellerdeki her şey dahil uygulamasının günümüzde daha iyi noktaya geldiğini ancak yeterli olmadığını ifade eden Esen, bu konudaki kaliteyi daha da artırılabileceğini dile getirdi. Esen, “Bugün baktığımızda her şey dahil sisteminin kalitesinin git gide yükseldiğini görüyoruz. Dolayısı ile turizm gelirleri hem kendi adlarına hem de ülkemiz adına yükseltmeye başladılar” dedi. Gastronomideki kalite yükseltme çalışmalarının sadece turizme yüklenmemesi gerektiğine değinen Başkan Esen, şehir merkezi ve sokaklarda da lezzetli yemek istasyonlarının oluşturulması gerektiğini söyledi. Türkiye’nin zengin bir yemek kültürüne sahip olduğunu belirten Esen, “Özellikle yemek kültürü açısından böylesine zengin bir ülkenin zengin bir kentinde bunun mutlaka sokaklarda da olması lazım. Bu olduğu zaman emin olun ki sadece bunun için bile şehrimizi ziyaret etmek isteyen olacaktır” şeklinde konuştu.
Yemek turizminde günün koşullarına göre müşterinin talepleri ve isteklerinin de değiştiğini söyleyen Esen, bu konuda çağın şartlarına ayak uydurup güncelliğin korunması gerektiğini ifade etti. Özellikle yeni müşterilerin büyük bir bölümünü oluşturan Z kuşağını hem Türkiye’de hem de dünyada isteklerinin tahmin edilmesi en zor kesim olduğunu dile getiren Başkan Esen, Z kuşağının isteklerinin iyi analiz edilip tespit edilmesi gerektiğini vurguladı. Z kuşağı ile ilgili net bir veri ve analiz sonucunun bulunmadığına değinen Esen, “Biz Z kuşağının siyasal tercihlerinin ne olduğu konusunda bir tespite sahip değiliz. Kısacası tam olarak tanımadığımız bir kuşak bizim seçmenimiz sizin de müşterinizdir. Hepimiz tahminler üzerinden gidiyoruz. Dolayısı ile bizlerin lezzet istasyonları olarak tanımladığımız şey, oturup güzelce yemeğimizi yediğimiz yer derken, dünyada Z kuşağı olarak tanımladığımız çocuklarımızın belki sokak lezzetleridir” diye konuştu.
Antalya gastronomisinin işini bilen insanlardan oluştuğunu söyleyen Esen, yerel yönetimler olarak her zaman ortak çalışmaya ve destek vermeye hazır olduklarını ifade etti. Esen, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sizin talepleriniz ve istekleriniz doğrultusunda biz Konyaaltı Belediyesi olarak ben de Semih Esen olarak her zaman yanınızda olacağım. Bir telefon kadar yakınınızda olacağım. Ayrıca bir konuyu daha belirtmeden geçmek istemiyorum; kendi ülkemizin lezzetleri kesinlikle en iyi şekilde sunulmalı ve bu alanda olmalı. Milyonlarca yabancı turistin geldiği ülkemizde dünya mutfaklarını da en iyi şekilde sunmalıyız. Böylece hem kendi mutfağımızı hem de dünya mutfaklarını en iyi şekilde sunarak, daha fazla ziyaretçi alabiliriz.”