Türkiye’nin turizm sezonunu başlatmak üzere harekete geçen Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı, güvenli turizm sertifikasını anlatmak için başta Rusya, Almanya, İngiltere olmak üzere turist gönderen ülkelerle yoğun temasa başladı.
Türk turizm sektörü, Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı ‘aşı’ diplomasisine başladı. Turiste temas eden tüm sektör çalışanların aşılama sürecinin bu ay sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Turizm çalışanlarının aşılanma oranı ise yüzde 70’i geçti.
Turizm sektörü temsilcileri, çalışanların aşılanmasının tamamlanmasıyla uluslararası düzeyde rekabet avantajı elde edeceklerini söylüyor. Türkiye’nin turizm sezonunu başlatmak üzere harekete geçen Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Dışişleri Bakanlığı, güvenli turizm sertifikasını anlatmak için başta Rusya, Almanya, İngiltere olmak üzere turist gönderen ülkelerle yoğun temasa başladı.
Türkiye Otelciler Birliği (TÜROB) Başkanı Müberra Eresin, kamu otoritelerinin uluslararası düzeyde turizm trafiğinin açılması yönünde yoğun çabaları olduğuna dikkat çekerek, turizm sektörü çalışanlarının öncelikli aşılama programına alınmasının sektör açısından moral olduğunu ve Türk turizmi için uluslararası düzeyde çok önemli bir pazarlama aracı olacağını belirtti.
Tam kapanma kararıyla birlikte vaka sayılarının düşürülmesini beklediklerini ifade eden Eresin, şunları kaydetti: “Nisan 2021 tarihi itibariyle turizm çalışanlarının tam teşekküllü aşılaması başlatılmıştı. Aşılama programı havayolları, havaalanları, konaklama tesisleri, seyahat acenteleri, restoran/kafe, tur ve transfer araçları, deniz turizmi tesisleri, temalı parklar, kongre ve sanat merkezleri çalışanlarının yanı sıra profesyonel rehberleri de kapsıyor. Ülkemizdeki tüm turizm personelinin aşılamasının mayıs ayı sonuna kadar tamamlanması planlanıyor. Sektör çalışanlarının aşılanması gerek yerli, gerek yabancı misafirlere yönelik çok önemli bir farkındalık oluşturacak. Aşılamaların hızlanmasıyla tam kapanma sonrası normal hayatımıza, normal iş akışına dönebilmek en büyük umut ve arzumuz.”
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Sururi Çorabatır da turizm çalışanlarının aşılanmasının rakiplerde yavaş giden aşılanmaya karşı bir avantaj olduğunu belirterek, “Turizm, 50 sektörü ayakta tutan, birçok kişiye istihdam sağlayan, bölge esnafını destekleyen cari açığı azaltan bacasız sanayidir. Turizm için yapılan adımlar ülke ekonomisine en büyük katkıdır. Biz aşılama ile birlikte hazırlıklarımızı tamamlıyoruz. Aşılamayı iyi anlatırsak rakiplerimizin de önüne geçeceğimize inanıyorum” diye konuştu.
NG Hotels İcra Kurulu Başkanı Hediye Güral Gür, ise “Biz her zaman önümüze umutla bakmak istiyoruz. Aşılamanın sektörümüzde tamamlanmasıyla, haziranda açılma sinyallerini almayı umuyoruz. Sektöre ivme kazandırmak için çalışıyoruz. Yunanistan ve İspanya, Türkiye’nin en önemli rakipleri, devlet olarak da yakın merceğe almış takip ediyoruz. Bu konuda yoğun girişimleri de sektör olarak heyecanla izliyoruz. Turizm cari açığın kapatılması konusunda Türkiye ekonomisine fayda sağlıyor. Turizmin tekrar canlanması çok önemli. Turizmden pay alamayan Mısır’a ilginin arttığı, rezervasyon aldığı dönemde öne çıkmamız önemli. Aşılama ve güvenli turizm sertifikasıyla ile fark yarattığımızı düşünüyoruz” dedi.
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, “Aylık 7.5 milyar dolar gelir elde ettiğimiz ve feda edemeyeceğimiz turizm sezonuna 20 gün kaldı. Turist rezervasyonlarının hızlanması için 5 bin vaka hedefine ulaşmamız şart” ifadesini kullandı.
“Tam kapanma sonrası açılmanın kıymetini bilmek zorundayız” diyen Avdagiç, “17 Mayıs’ta büyük fedakârlıklarla açılacağımızı unutmamalıyız. O yüzden de her birimiz salgına karşı tedbirlerimizi artırıp, 5 bin vaka hedefinin altına inmeliyiz. Kalan bir haftada, 3 ayı kazanabiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Avdagiç, 30 milyon turist hedefi için hep birlikte çalışmanın önemine değinerek, şunları söyledi: “Şimdi ve 17 Mayıs’tan sonra eğer tedbirlere uymazsak, 40 bin, 50 bin vaka ile birlikte baş başa kalabiliriz. Bugün yaşadığımız zorlukların çok ötesinde sıkıntılarla karşılaşabiliriz. Dolayısıyla empati yapmamız ve bu sürecin en etkin şekilde aşılması için gayret göstermemiz gerekiyor.”
Türkiye’nin salgını Avrupa ile eş zamanlı, hatta daha önce çözmesi gerektiğine dikkati çeken Avdagiç, “Türkiye’ye kısıtlama koyanların eline koz vermeyelim. Böylece hem ülkemize seyahat kısıtlaması olmaz, hem de işimiz için Avrupa’ya giderken 10 gün otelde kapalı kalmayız” açıklamasını yaptı.
Kaynak: Selenay YAĞCI- Dünya